Modern toplumlarda, bireylerin geleneksel dini kurumlardan uzaklaşarak daha bireysel, öznel ve deneyim odaklı bir maneviyat anlayışına yöneldikleri sıkça gözlemlenmektedir. Bu yönelim, din sosyolojisi literatüründe genellikle “Spiritüel ama dindar değil” (SBNR – Spiritual But Not Religious) kavramıyla ifade edilir. SBNR yaklaşımı, kurumsal dinin ritüellerinden, dogmalarından veya kurallarından ziyade, kişinin kendi iç dünyasını, kişisel deneyimlerini ve bireysel özgürlüklerini öncelemesiyle öne çıkar. Bu nedenle, son yıllarda giderek büyüyen bir “bireysel manevi arayış” eğilimi dikkatleri çekmektedir. Özellikle Batı toplumlarında 1950’lerden itibaren belirginleşmeye başlayan ve sonrasında küresel bir dalga hâline gelen bu eğilim, dinin toplumsal konumunu ve bireylerin dinle olan ilişkisini yeniden tanımlamaya başlamıştır. Artık “inanmak” eylemi yalnızca bir kuruma ya da geleneksel inanç sistemine bağlılığı değil, aynı zamanda kişinin kendi zihinsel, ruhsal ve duygusal tatminini sağlaya...
Din, Toplum, Bilim ve Teknoloji ©Tüm Hakları Saklıdır.