70’li yıllardan itibaren Anadolu insanının acı ve hüzünlerine, sevgi ve mutluluklarına en iyi tercüman olan Baba lakabını hakkıyla elde etmiş öne çıkan sanatçılar olmuştur. Bu babalar yaptıkları müzik biçimi, giyim kuşam tarzları, tüketim alışkanlıkları, entelektüel seviyeleri vb. açılardan kendisini hep merkezde özne olarak görmüş olanlar tarafından sınıfsal bir kategoriye maruz kalmışlardır. Tercihleri, beğenileri ve kültürel yaşam formları kerameti kendinden menkul muktedirler tarafından horlanmış ve aşağılanmıştır. 2000’li yıllara kadar hep çevrede ya da periferide kalmak zorunda bırakılmış toplumsal kesimler ile onların baba diyerek samimi ve sıcak ilişkiler kurduğu şahsiyetler aynı kaderi yaşamışlar ve belirli bir süre kenarda bırakılmışlardır. İster çevre ister kenar ne denilirse denilsin burada kültürel tercih ve beğenileri bir tahakküm aracına dönüştüren seçkinler ile kendi tercih ve beğenilerini merkeze koyarak diğerlerini arabesk, varoş müziği, k...
Din, Toplum, Bilim ve Teknoloji ©Tüm Hakları Saklıdır.