Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kötülüğün Anatomisi: Philip Zimbardo'nun "The Lucifer Effect" Kitabı Üzerine

Philip Zimbardo'nun "The Lucifer Effect" adlı Türkçe’ye Şeytan Etkisi olarak çevrilen kitabı, insanların kötülük yapma potansiyelini ve bu potansiyelin nasıl harekete geçirilebileceğini mercek altına alan kapsamlı bir çalışmadır. Zimbardo, kötülüğün sadece "kötü elmaların" (doğası gereği kötü insanların) ürünü olmadığını, aynı zamanda "kötü varillerin" (kötü sistemlerin ve durumların) de normal insanları kötülük yapmaya itebileceğini savunur. Kitabın merkezinde, Zimbardo'nun 1971'de yürüttüğü ünlü Stanford Hapishane Deneyi yer alır. Bu deney, normal ve sağlıklı üniversite öğrencilerinin rastgele gardiyan ve mahkum rollerine atandığı ve beklenmedik sonuçlara yol açan bir sosyal psikoloji çalışmasıydı. Deney, planlanan iki haftadan önce, sadece altı gün sonra, gardiyanların giderek daha zalim ve baskıcı hale gelmesi, mahkumların ise pasif ve itaatkar davranışlar sergilemeye başlaması nedeniyle durduruldu. Bu deney, insanların içinde bulundukları ...

Hubert Knoblauch'un Çoklu Gerçeklikler Yaklaşımı: İletişimsel Yapısalcılık Perspektifinden Bir Analiz

  Hubert Knoblauch'un Çoklu Gerçeklikler Yaklaşımı: İletişimsel Yapısalcılık Perspektifinden Bir Analiz Hubert Knoblauch, çağdaş Alman sosyolojisinin önde gelen isimlerinden biri olarak, bilgi sosyolojisi ve iletişim teorisi alanlarında yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Özellikle geliştirdiği "iletişimsel yapısalcılık" kavramı ve "çoklu gerçeklikler" yaklaşımı, sosyolojik düşünceye önemli katkılar sağlamıştır. Bu makale, Knoblauch'un çoklu gerçeklikler yaklaşımını, iletişimsel yapısalcılık perspektifinden derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, modern toplumların karmaşık yapısını anlamak ve farklı gerçeklik alanlarının nasıl oluştuğunu, sürdürüldüğünü ve birbirleriyle etkileşime girdiğini açıklamak için zengin bir teorik çerçeve sunmaktadır. Knoblauch'un çoklu gerçeklikler yaklaşımı, fenomenolojik sosyoloji geleneğinden beslenmektedir. Bu gelenek içinde özellikle Alfred Schütz'ün çalışmaları merkezi bir rol oynamaktadır. Schütz, günd...

Hubert Knoblauch'ta Bilgi Sosyolojisi ve İletişimsel Yapısalcılık

 Bilgi Sosyolojisi ve İletişimsel Yapısalcılık: Hubert Knoblauch'un çalışmalarında merkezi bir yer tutan bilgi sosyolojisi ve iletişimsel yapısalcılık yaklaşımı, toplumsal gerçekliğin inşa süreçlerini anlamak için önemli bir çerçeve sunar. Bu yaklaşım, klasik bilgi sosyolojisinin temellerini korurken, iletişimin rolüne daha fazla vurgu yapar. Bilgi sosyolojisi, bilginin toplumsal kökenlerini ve etkilerini inceleyen bir alt disiplindir. Peter L. Berger ve Thomas Luckmann'ın "Gerçekliğin Sosyal İnşası" (1966) adlı eseri, bu alanın temel taşlarından biridir. Knoblauch, bu geleneği devam ettirirken, iletişimin rolünü daha merkezi bir konuma yerleştirir. İletişimsel yapısalcılık, toplumsal gerçekliğin sadece zihinsel süreçlerle değil, aynı zamanda ve belki de daha önemli olarak, iletişimsel eylemler aracılığıyla inşa edildiğini öne sürer. Bu yaklaşım, dil ve sembolik etkileşimin ötesine geçerek, beden dili, mekânsal düzenlemeler ve teknolojik aracılık gibi iletişimin çok ç...

Hubert Knoblauch’ta Performans ve Medya Analizi

  Hubert Knoblauch’ta Performans ve Medya Analizi Hubert Knoblauch'un çalışmalarında "Performans ve Medya Analizi", iletişimsel eylemlerin ve medya pratiklerinin toplumsal gerçekliğin inşasındaki rolünü anlamak için kritik bir alan oluşturur. Bu yaklaşım, iletişimin sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda aktif bir performans olduğu fikrine dayanır ve modern medya ortamının bu performansları nasıl şekillendirdiğini inceler. Performans Kavramı: Knoblauch'un performans anlayışı, Erving Goffman'ın dramaturjik yaklaşımından etkilenmiştir. Ancak Knoblauch, bu kavramı daha da genişletir ve gündelik yaşamın hemen her alanında gerçekleşen iletişimsel eylemleri performans olarak ele alır. Performans, Knoblauch'a göre, sadece tiyatro sahnesinde veya özel etkinliklerde gerçekleşen bir şey değil, gündelik etkileşimlerin temel bir özelliğidir. Bir iş toplantısında sunum yapmak, bir arkadaşla sohbet etmek, sosyal medyada paylaşım yapmak - tüm bunlar birer performanstır ve...

Hubert Knoblauch’un İletişimsel İnşa(cılık) Teorisi

  Hubert Knoblauch’un İletişimsel İnşacılık Teorisi Hubert Knoblauch'un İletişimsel İnşacılık Teorisi, sosyal gerçekliğin inşası ve sürdürülmesinde iletişimin merkezi rolünü vurgulayan çağdaş bir sosyolojik yaklaşımdır. Bu teori, Peter L. Berger ve Thomas Luckmann'ın "Gerçekliğin Sosyal İnşası" (1966) adlı klasik eserinden ilham alırken, aynı zamanda onu önemli ölçüde genişletir ve güncelleştirir. İletişimsel İnşacılık Teorisi, sosyal gerçekliğin insanlar arasındaki etkileşimler yoluyla sürekli olarak inşa edildiği, yeniden üretildiği ve dönüştürüldüğü fikrine dayanır. Knoblauch, bu süreçte iletişimin oynadığı rolü vurgular. Ona göre, iletişim sadece var olan gerçekliği yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda bu gerçekliği aktif olarak şekillendirir. Knoblauch, iletişimi geniş bir çerçevede ele alır. Sadece sözlü ve yazılı iletişimi değil, aynı zamanda beden dili, mimikler, jestler, mekansal düzenlemeler ve hatta teknolojik aracıların kullanımı gibi unsurları da iletişimin b...