Nurettin
Topçu, üstadın ifadeleriyle aydını
oluşturan uyanık şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya
çalışan mütecessis bir münevverdir. Topçu merhum aynı zamanda kendi kafasıyla
düşünen, kendi gönlüyle hisseden
kişidir. Topçu, Avrupa’yı görmüş, doktorasını Fransa’da yapmış biri olarak
yönünü şaşırmamış, istikametini korumuş, kendi toplumuna yabancılaşmamış,
Doğu’yu ve Batı’yı da bilen biridir. Tanzimat devrinden itibaren devam eden
süreçte Avrupa görmüş aydınların çoğu kıblelerini şaşırmış, tarihini, aidiyetlerini,
mukaddes değerlerini küçümsemeye başlamışlardı.
Topçu,
gözlerdeki şaşılığı, zihinlerdeki bulanıklığı ve ahlaki erozyonu fark etmiş;
hastayı çok iyi teşhis eden bir doktorun yazdığı reçete gibi bireysel ve
toplumsal hastalıklarımızın tedavisine yönelik eserler vermiştir. İşte onlardan
biri Mehmet Akif’i anlattığı eserdir. Topçu, Mehmet Akif’i anlatırken hayalen
sanki onunla konuşuyor, onu derdine hemdert ediniyor, bir taraftan Akif’in hikâyesini
anlatırken, diğer taraftan Safahat’ın sayfalarında kendi yalnızlığına aynı
sıkıntıları paylaşan, kelimelerden başka bir şeyi olmayan bir dost buluyordu.
Büyük adamı Akif’in şahsiyetinde somut hale getiriyor ve büyük adamların önemli
üç vasfını adeta haykırıyordu:
1.’Büyük
adam eseriyle hayatını birleştiren adamdır’.
2.Büyük
adam münzevidir. Çünkü ilham perisi yalnız yaşayan ruhların ziyaretçisidir.
3.Büyük
adam ‘vakar dolu bir alın, hayâ dolu bir çehre; şiddet dolu bir bakış, iman
dolu bir sine’
Topçu,
münzeviliğe vurgu yapıyor, Akif’i, ruhunun huzurunu yalnızlığında bulan batılı
düşünürler Rousseau; çölde büyük yalnızın imanı içinde yalnız başına ölmenin
hasretiyle yanan Lamartin’le kıyaslıyordu.
Topçu,
duyduğumuzu vehmederek yaşadığımızı, duygusuzluğumuzun farkında olmadığımızı ve
en az sahip olduğumuz duygunun gerçekliğin duygusu olduğunu belirtiyor. Bu
noktada okuyucuyu kendi hayatındaki en merkezi kavramlarından olan, bir anlamda
duygunun bir dışavurumu olan ‘Hareket’e
çağıran Akif’in dizelerine yönlendiriyordu:
Âlemde ziyâ kalmasa, halk
etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
HAYRETTİN GÜL
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
HAYRETTİN GÜL
Yorumlar
Yorum Gönder