Ana içeriğe atla

Japonya’da yaşlıların yüzde 80’ine robotlar bakacak

İstanbul, 6 Şubat (DHA) – Japonya hükümeti bakıcılık istihdamı ve talebi arasındaki farkı teknoloji ile doldurmak amacıyla 2020 yılında yaşlı vatandaşların yüzde 80’inin bakımında robotları kullanacak.
Uzun ömürlü olmalarıyla bilinen Japon toplumunda, 2025 yılında 370 bin hasta bakıcı açığı olacağı öngörülürken, Japon Hükümeti bu açığı teknoloji ile kapatmayı planlıyor.
The Guardian gazetesinde yer alan haberde, Japon robotik sektörünün, yaşlı Japonlar'ın yataklarından tekerlekli sandalyelerine geçmelerine ya da banyo yapmalarına yardım edecek basit robotlar geliştirmek için çalışmalara başladığı, ancak hükümet daha geniş bir kullanım alanı için büyük bir potansiyel gördüğü ifade edildi.
Japonya Ulusal İleri Endüstriyel Bilim ve Teknoloji Ulusal Enstitüsü, Robot Geliştirme Bölümü Yöneticisi Dr Hirohisa Hirukawa, amaçlarının hem hasta bakıcılık sektöründeki açığı kapatmak hem de halen evinde ikamet eden yaşlıların hayatını kolaylaştırmak olduğunu söyledi ve ekledi, “Robot bilimi bütün sorunlarımızı çözemez ancak hayatımızdaki pek çok zorluğu kolaylaştırabilir.”
Dr Hirukawa, Japonya’nın bakımevlerinin sadece yüzde sekizinde hastaların yataklarına yerleşmelerine yardımcı olan yükseltme robotları kullanıldığını, bunun sebebinin ise insanların kafasındaki hastabakıcıların insani hassasiyete sahip olmaları gerektiği düşüncesi olduğunu söyledi ve ekledi, “Bakım gören insanlar tarafından bakacak olursak tabi ki ilk zamanlarda bir psikolojik direnç olacaktır.”

Kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/japonyada-yaslilarin-yuzde-80ine-robotlar-bak-40733261

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANTONY FLEW'İN YANILMIŞIM TANRI VARMIŞ KİTABININ ÖZETİ-1-

                Flew, bu kitabında çocukluğundan itibaren inanç  bakımından yaşadığı tecrübelere yer vererek kısaca ateizmden teizme geçişini anlatıyor. İçinde doğduğu ailenin  Hıristiyanlığa bağlı olduğunu,  babasının vaizlik yaptığını, ayin ve toplantılara katıldıklarını bununla birlikte kendisinin dini bir feyz ve zevke almadığını ifade ediyor. Kitapta ilk önce ateizmi savunan kendi yazdığı eserlere ve onların  temel görüşleriyle bunlara verilen cevaplara  yer veriyor. Yazar, kısaca okumaları ve çalışmalarının kendisini bilimsel olarak benimsediği (öne sürülen iddianın götürdüğü yere gitmek) ilkeyle tutarlı bir biçimde yaşadığı değişimi samimiyetle anlatıyor. Kitap ayrıca ateizm konusundaki temel yaklaşımlara ana hatları ile yer veriyor. Çocukluk ve gençlik yıllarındaki Hıristiyan temelli inançlardan ateizme evirilişinin ilk adımını kötülük probleminin oluşturduğunu söylüyor. O zamanlar ailes...

Şerif Mardin’in ‘Din ve İdeoloji’ Eseri Üzerine

     Din ve İdeoloji kitabı, çapı küçük fakat içerik olarak oldukça geniş ve derin olduğu rahatlıkla söylenebilir. Efradını cami ağyarını mani bir ifade ile alanında tam bir başvuru kaynağıdır.      Yazar, ilk önce ideoloji kavramını  iki ayrı kategoride ele alıyor: Sert ideoloji ve yumuşak ideoloji. “Sert” ideolojiyle, sistematik bir şekilde işlenmiş, temel teorik eserlere dayanan, seçkinlerin kültürüyle sınırlandırılmış, muhtevası kuvvetli bir yapı kastedilirken,  “yumuşak” ideoloji ile de, kitlelerin, çok daha şekilsiz inanç ve bilişsel (cognitive) sistemleri ifade ediliyor. Yazar, ideolojiyi ise kitle toplumunun belirmesiyle beraber önem kazanan inançlar ve idare edilen”lerin arasında yaygın, yönlü, fakat sınırlı, belirsiz fikir kümeleri olarak tanımlıyor. İdeolojiler, siyasi fikir tarihi açısından  uzun zaman, insanların aklını çelen kuraldışı etkenler olarak tanımlanmıştır. [1] Yazar, bilimsellik niteliğinin üç ana...

MEHMET EVKURAN’IN SÜNNİ PARADİGMAYI ANLAMAK ADLI ESERİNDEN

     (Mehmet Evkuran,Sünni Paradigmayı Anlamak, Ankara Okulu Yayınları,2015,3.Baskı) Evkuran, Sünni paradigmayı anlamak adlı çalışmasında Ehli sünnetin siyaset düşüncesinin yapısı ve sorunlarını konu edinmektedir. Bu yazıda daha çok kitaptan alıntılara yer verilecektir. Eser, son yüz elli iki yüz yıl içinde geri kalışımız bağlamında yapılan tartışmaların merkezinde yer alan Sünni düşünceyi konu edinmektedir. Daha önceki yapılan çalışmalarda geleneksel din anlayışı, geleneksel dini düşünce şeklinde eleştirilerin hedefinde olduysa da bu çalışmada zihniyet ve dünya görüşü oluşturucu yanıyla Sünni gelenek, Türkiye’de bir bütün olarak ilk defa derli toplu, eleştirel olarak bir çalışmaya konu edilmiştir. Yazara göre kendini bir hakikat ve dinin en doğru yorumu olarak temellendiren Ehl-i Sünnet söylemi, varlığını tehdit ettiğini düşündüğü yaklaşımlara karşı koyduğu gibi, onu bilimsel/ideolojik bir okumanın nesnesi/konusu yapan yaklaşımlara karşı da kendini savunmaktadır...