Ana içeriğe atla

Eric Fromm'un Özgürlükten Kaçış Kitabının Özeti

 Özgürlükten Kaçış 

Erich Fromm'un en önemli eserlerinden biridir. Kitapta Fromm, insanların özgürlükten neden kaçtıklarını ve bunun sonuçlarını analiz eder.


Fromm, özgürlüğü şöyle tanımlar:


Özgürlük, kişinin kendi kaderini tayin etme ve kendi hayatını yaşama yeteneğidir.


Fromm'a göre, özgürlük iki temel unsuru içerir:


Olumlu özgürlük: Olumlu özgürlük, kişinin kendi istek ve arzularına göre hareket etme yeteneğidir. Bu, kişinin kendi kararlarını alma, kendi hayatını yaşama ve kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olması anlamına gelir.

Olumsuz özgürlük:Olumsuz özgürlük, kişinin dışsal baskılardan ve kısıtlamalardan özgür olması anlamına gelir. Bu, kişinin başkalarının kontrolünden, baskısından ve zorlamasından bağımsız olması anlamına gelir.


Fromm'a göre, özgürlük, insan varoluşunun temel bir özelliğidir. İnsanlar, kendi kaderlerini tayin etme ve kendi hayatlarını yaşama özgürlüğüne sahiptirler. Ancak, birçok insan bu özgürlükten korkar ve ondan kaçmaya çalışır.


Fromm, insanların özgürlükten kaçmasının üç temel nedenini belirtir:


Güçsüzlük korkusu:

 İnsanlar, özgürlüklerinin onları güçsüz ve savunmasız bırakacağından korkarlar. Özgür olmak, kendi kararlarını almak ve kendi hayatlarından sorumlu olmak anlamına gelir. Bu da, insanların hatalar yapma ve başarısız olma riskini almaları gerektiği anlamına gelir.


Yalnızlık korkusu:

 İnsanlar, özgürlüğün onları yalnızlaştıracağından korkarlar. Özgür olmak, kendi yolunu seçmek ve kendi hayatını yaşamak anlamına gelir. Bu da, insanların başkalarından farklı olma ve dışlanma riskini almaları gerektiği anlamına gelir.


Anlamsızlık korkusu:

 İnsanlar, özgürlüğün hayatlarına anlam ve amaç katmayacağından korkarlar. Özgür olmak, kendi kaderini tayin etmek ve kendi hayatını yaşamak anlamına gelir. Ancak, insanlar özgür olduklarında, hayatlarının anlamını ve amacını kendileri bulmak zorundadırlar.


Fromm, insanların özgürlükten kaçmak için çeşitli yollar kullandıklarını belirtir. Bu yollardan bazıları şunlardır:


Otoriterlik: İnsanlar, özgürlüklerinden vazgeçerek otoriter bir lidere veya kuruma tabi olabilirler. Bu, onların kararlarını başkalarına bırakmaları ve kendi hayatlarını başkalarının kontrolüne vermeleri anlamına gelir.


Konformizm: İnsanlar, özgürlüklerinden vazgeçerek toplumun beklentilerine uyabilirler. Bu, onların kendi düşüncelerini ve duygularını bastırmaları ve başkalarının onlardan beklediği gibi davranmaları anlamına gelir.


Yıkıcılık:İnsanlar, özgürlüklerinden vazgeçerek kendilerini veya başkalarını yok edebilirler. Bu, onların şiddete başvurmaları, uyuşturucu kullanmaları veya intihar etmeleri anlamına gelir.


Fromm, özgürlükten kaçmanın insanların ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını savunur. Özgürlükten kaçan insanlar, kaygılı, depresif ve mutsuz olma eğilimindedirler. Ayrıca, özgürlükten kaçan insanlar, yaratıcı ve üretken olma olasılıkları daha düşüktür.


Fromm, insanların özgürlükten kaçmaktan vazgeçmeleri ve özgürlüklerini kucaklamaları gerektiğini savunur. Özgür olmak, risk almak ve hatalar yapmak anlamına gelir, ancak aynı zamanda kendi kaderini tayin etmek ve kendi hayatını yaşamak anlamına da gelir. Özgür olmak, insanların yaratıcı, üretken ve mutlu olmalarını sağlar.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANTONY FLEW'İN YANILMIŞIM TANRI VARMIŞ KİTABININ ÖZETİ-1-

                Flew, bu kitabında çocukluğundan itibaren inanç  bakımından yaşadığı tecrübelere yer vererek kısaca ateizmden teizme geçişini anlatıyor. İçinde doğduğu ailenin  Hıristiyanlığa bağlı olduğunu,  babasının vaizlik yaptığını, ayin ve toplantılara katıldıklarını bununla birlikte kendisinin dini bir feyz ve zevke almadığını ifade ediyor. Kitapta ilk önce ateizmi savunan kendi yazdığı eserlere ve onların  temel görüşleriyle bunlara verilen cevaplara  yer veriyor. Yazar, kısaca okumaları ve çalışmalarının kendisini bilimsel olarak benimsediği (öne sürülen iddianın götürdüğü yere gitmek) ilkeyle tutarlı bir biçimde yaşadığı değişimi samimiyetle anlatıyor. Kitap ayrıca ateizm konusundaki temel yaklaşımlara ana hatları ile yer veriyor. Çocukluk ve gençlik yıllarındaki Hıristiyan temelli inançlardan ateizme evirilişinin ilk adımını kötülük probleminin oluşturduğunu söylüyor. O zamanlar ailes...

Şerif Mardin’in ‘Din ve İdeoloji’ Eseri Üzerine

     Din ve İdeoloji kitabı, çapı küçük fakat içerik olarak oldukça geniş ve derin olduğu rahatlıkla söylenebilir. Efradını cami ağyarını mani bir ifade ile alanında tam bir başvuru kaynağıdır.      Yazar, ilk önce ideoloji kavramını  iki ayrı kategoride ele alıyor: Sert ideoloji ve yumuşak ideoloji. “Sert” ideolojiyle, sistematik bir şekilde işlenmiş, temel teorik eserlere dayanan, seçkinlerin kültürüyle sınırlandırılmış, muhtevası kuvvetli bir yapı kastedilirken,  “yumuşak” ideoloji ile de, kitlelerin, çok daha şekilsiz inanç ve bilişsel (cognitive) sistemleri ifade ediliyor. Yazar, ideolojiyi ise kitle toplumunun belirmesiyle beraber önem kazanan inançlar ve idare edilen”lerin arasında yaygın, yönlü, fakat sınırlı, belirsiz fikir kümeleri olarak tanımlıyor. İdeolojiler, siyasi fikir tarihi açısından  uzun zaman, insanların aklını çelen kuraldışı etkenler olarak tanımlanmıştır. [1] Yazar, bilimsellik niteliğinin üç ana...

MEHMET EVKURAN’IN SÜNNİ PARADİGMAYI ANLAMAK ADLI ESERİNDEN

     (Mehmet Evkuran,Sünni Paradigmayı Anlamak, Ankara Okulu Yayınları,2015,3.Baskı) Evkuran, Sünni paradigmayı anlamak adlı çalışmasında Ehli sünnetin siyaset düşüncesinin yapısı ve sorunlarını konu edinmektedir. Bu yazıda daha çok kitaptan alıntılara yer verilecektir. Eser, son yüz elli iki yüz yıl içinde geri kalışımız bağlamında yapılan tartışmaların merkezinde yer alan Sünni düşünceyi konu edinmektedir. Daha önceki yapılan çalışmalarda geleneksel din anlayışı, geleneksel dini düşünce şeklinde eleştirilerin hedefinde olduysa da bu çalışmada zihniyet ve dünya görüşü oluşturucu yanıyla Sünni gelenek, Türkiye’de bir bütün olarak ilk defa derli toplu, eleştirel olarak bir çalışmaya konu edilmiştir. Yazara göre kendini bir hakikat ve dinin en doğru yorumu olarak temellendiren Ehl-i Sünnet söylemi, varlığını tehdit ettiğini düşündüğü yaklaşımlara karşı koyduğu gibi, onu bilimsel/ideolojik bir okumanın nesnesi/konusu yapan yaklaşımlara karşı da kendini savunmaktadır...