"Kaçırdıklarımız: Yaşanmamış Hayata Övgü" (orijinal adıyla "Missing Out: In Praise of the Unlived Life") İngiliz psikoanalist ve yazar Adam Phillips tarafından kaleme alınmış bir eserdir. Bu kitap, hayallerimizdeki ve hayal kırıklıklarımızdaki deneyimlerin, gerçekte yaşadığımız hayat kadar önemli olduğu tezini işler. Phillips, insan deneyiminin kaçınılmaz bir parçası olan 'kaçırılmış' fırsatlar ve gerçekleşmeyen potansiyeller üzerine düşünmeyi önerir.
Adam Phillips'in "Kaçırdıklarımız: Yaşanmamış Hayata Övgü" kitabı, insanların yaşanmamış hayatlarının (yani, hayal ettikleri ama gerçekleşmemiş olan yaşamlarının) gerçekleşen yaşamları üzerindeki etkilerini ve önemini irdeler. Phillips, düş kırıklıklarımızın, başarısızlıklarımızın ve yaşanmamış hayatlarımızın, bizi biz yapan şeyler olduğunu savunur.
Phillips, özellikle edebiyat ve psikanaliz pratiğinden örneklerle, insanların nasıl bir hayat hayal ettiklerini ve bu hayallerin gerçek yaşam karşısında nasıl bir kontrast oluşturduğunu anlatır. Yaşanmamış hayatlar, sadece bireysel pişmanlık ve hayal kırıklığı ile ilgili değildir; aynı zamanda toplumsal düzeyde de bir anlam taşır ve kültürümüzdeki başarı ve başarısızlık kavramlarını sorgular. Phillips, yaşanmamış hayatın, yaşanılan hayatın bir gölgesi, bir yankısı veya hatta bir eleştirisi olabileceği fikrini sunar.Phillips'in kitapta verdiği somut örneklerden bazıları
Kafka'nın "Dönüşüm" örneğinde, başkahramanın bir böceğe dönüşmesi aslında gerçekleşmeyen dönüşümlerimizin bizi nasıl tanımladığına bir metafor. Hayatta olmak istediğimiz kişiye dönüşemesek bile, o arzu bizim parçamızdır.
Rilke'nin gençlik yıllarında yaşayamadığı tutkulu aşklarından bahseden mektupları, yaşanmamış deneyimlerin derin izler bıraktığını gösteriyor. Rilke'yi olgun bir şair yapan, gençken yaşayamadıkları da dahil, tüm deneyimleridir.
Popüler kültürden örnek olarak izlemediğimiz filmler ve dizilerin bile, zevklerimizi ve bakış açımızı etkileyebildiğini öne sürüyor..Beğenmediğimiz türler bile, alternatif seçenekler sunarak kimliğimizi şekillendiriyor.Popüler kültürün sunduğu seçenekler, kendimizi ve dünyayı nasıl algıladığımız üzerinde belirleyici bir rol oynuyor.
Örneğin romantik komedileri sevmeyen biri için bile bu türün varlığı, zevklerini tanımlıyor.
Psikanalizden bastırılmış çocukluk travmaları ya da gerçekleşmemiş fanteziler örneği vererek, yaşanmamışın da bizi şekillendirdiğine değiniyor.Yaşanmamış deneyimler, rüyalar, kaygılar ve takıntılar aracılığıyla kendini gösterebiliyor. Psikanaliz, bilinçaltına inerek bu deneyimleri keşfetmemize ve hayatımızı olumlu yönde etkilememize yardımcı oluyor.
Sokrates'in bilgelikle cehaleti ilişkilendirmesi, yaşanmamışın değerine işaret ediyor. Bilmediğimiz şeyler de bizi tanımlıyor.Bilgelik, ne kadar çok şey bildiğimizle değil, ne kadar az şey bildiğimizi kabullenmekle ilişkilidir.Bilmediğimiz şeyler, merak duygusunu ve keşfetme arzusunu tetikleyerek hayatımızı zenginleştirir.Yaşanmamış deneyimler, potansiyel ve olasılıklar dünyasını açarak ufukumuzu genişletir.
Bu şekilde somut örneklerle, yaşamadıklarımızın da hayatımızı zenginleştirdiğini anlatıyor.
Kitapta Phillips, yaşanmamış hayatın, kişinin kendi kendini anlamasında ve diğer insanlarla ilişkilerinde merkezi bir rol oynadığını öne sürer. Kaçırılan deneyimler ve fırsatlar, kişinin kimliğinin ve karakterinin şekillenmesinde önemli bir yer tutar. Hayallerimiz, arzularımız ve pişmanlıklarımız bizi derinlemesine etkileyen ve bizi harekete geçiren güçlerdir.
Phillips, aynı zamanda, insanların kendi yaşanmamış hayatlarını nasıl yarattıklarını, bu hayatların gerçek ilişkiler ve deneyimler üzerindeki etkilerini ve bunların kişisel büyüme ve anlayış için nasıl zengin bir kaynak olabileceğini irdeleyen derinlemesine psikanalitik bir inceleme sunar.
"Kaçırdıklarımız: Yaşanmamış Hayata Övgü" kitabı, okuyuculara, yaşanmamış hayatın önemini kabul etme ve bu hayatın içinde barındırdığı potansiyelleri anlama fırsatı sunar. Bu, bireylerin kendi iç dünyalarıyla barışık olmalarına ve kendilerini daha tam bir şekilde kabul etmelerine yardımcı olabilir.
Phillips'in analitik ve edebi yaklaşımı, kişisel deneyimlerin, özlemlerin ve kaçırılmış fırsatların kapsamlı bir değerlendirmesini sağlar. Bu kitap, okuyucuların kendi yaşamlarını ve 'kaçırdıklarını' yeniden değerlendirmelerini ve belki de yaşanmamış hayatın getirdiği zenginliği keşfetmelerini teşvik eder.
Yorumlar
Yorum Gönder