Özet Post-truth (hakikat sonrası) çağda, “yalan” bütünüyle kaybolmuyor; aksine hakikatin dilini ve biçimini ödünç alarak çok daha etkili, çok daha duygusal formlarda karşımıza çıkıyor. Siyasî alanda “sahte haber” (fake news) olarak tartışılan bu olgu, dinî alanda da karşımıza “mucizevî zincir mesajlar”, “tıklanma garantili dualar”, “bir defa okuyana on bin melek” vaadeden rivayetler şeklinde çıkıyor. Bu makale, klasik dönem İslâm toplumlarında görülen kıssacı/kassas tipini ve mevzû rivayet olgusunu, post-truth çağın zihniyeti ve dijital kültürün imkânlarıyla yeniden okuyarak, günümüzün WhatsApp, Telegram, Instagram gibi mecralarında ortaya çıkan fenomeni “sanal kassaslık” kavramıyla anlamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Walter Ong’un sözlü-yazılı kültür ayrımı ve “ikincil sözlülük” kavrayışı, Baudrillard’ın simülasyon ve hiper-gerçeklik analizleri, Pascal’ın “kumar” metaforu ve İbn Haldun’un haber tenkidi yaklaşımı, modern uydurma rivayetlerin mantığını çözmeye yarayan teorik ar...
Din, Toplum, Bilim ve Teknoloji ©Tüm Hakları Saklıdır.